10 Nisan 2013 Çarşamba

Evcil hayvan sahiplenirken korkularınıza yenilmeyin. Yanlış bilinenler...


Evcil hayvanın tüyü kist yapar mı?

Kedi ve köpek sahiplenmek ya da almak isteyen ailelerin ilk düşündüğü ya da aklına takıldığı problem kedi ve ya köpeğin tüyünden geçebilecek herhangi bir hastalık olup olmadığıdır. Evcil hayvanlar doğa ile iç içedirler, aynı bizler gibi biz nasıl kendimizi hastalıklara karşı koruyabiliyorsak. Düzenli veteriner hekim kontrolü yapılan bir evcil hayvanında sizlere hastalık ya da parazit bulaştırma riski yoktur.

İlk akla takılan kedi ve köpeğin tüyünün yutulması sonucu organlarda kist yaptığı inancının toplum içerisinde yaygınlığıdır. Kedi ve köpeğin tüyü iç organlarda tutunarak herhangi bir kistte neden olmamaktadır. Bunu yapabilecek olan bir çeşit parazittir. Eğer düzenli parazit mücadelesi veteriner hekim tarafından yapılan bir kedi ve ya köpekte bu parazitlerin olma şansı yoktur. Kist yapan, evcil hayvanınızın tüyü değil evcil hayvanınıza bulaşan parazit yumurtalarının ağız yoluyla alınmasıyla gerçekleşen paraziter bir hastalığın sonucudur. Bu paraziti alma ihtimaliniz yıkanmamış çiğ sebze veya meyve ile ya da yine veteriner hekim kontrolü yapılmadan aldığınız ya da yediğiniz çiğ et ve et ürünleri yiyerek de alabileceğinizdir. Yani evcil hayvanlarınız gerekli bakımları yapıldığı takdirde tehlikeli parazitleri taşıma ihtimalleri yoktur.

 
 
 

Endişe edilen diğer bir konuda kedi ve köpeklerin aşırı tüy dökmesidir. Kedi ve köpekler özellikle mevsim geçişlerinde şiddetli tüy dökebilirler. Bu mevsim geçişlerinde tüy dökümlerinin normaldir. Kedi ve köpeğinizin aşırı tüy dökümünden şikâyetçiyseniz. Öncelikle bir veteriner hekime danışıp evcil hayvanınızda herhangi bir sağlık problemi olup olmadığını kontrol ettirmelisiniz. Herhangi bir problemi yoksa deri ve tüy sağlığı için vitamin desteği ile tüy dökümünü azaltabileceğinizi unutmayın. Evcil hayvanınızı traş ettirerek de az da olsa bu soruna bir çözüm bulabilirsiniz. Mutlaka veteriner hekiminize ayrıntılı bilgiler için danışın.

Bayanların korkulu rüyası toksoplazma
Toksoplazma neredeyse tüm hamile bayanların kafasına takılan ilk hastalıklardan biridir.
Bazı doktorlar gebe kalan bayanların evin bir üyesi olan kedilerinin evden gitmesini istemeye kadar işi ileri götürürler. Fakat kedinin evden gitmesi toksoplazma için gereksiz bir önlemdir. Unutulmamalıdır ki toksoplazma etmenine maruz kalmak sadece kediler ile temas yolu ile geçmez.
Kedinizden alabileceğiniz toksoplazma riski ne kadar ciddi?
Bayanların gebe kalma çocuk yapacakları zaman akıllarına ilk takılan korku toksoplazma  gerçeğidir. Bir çok sitede, kitapta ya da direk doktorların ağzından ne kadar tehlikeli olduğu ile ilgili bilgiler verilir. Özellikle ilgili sitelerde bu hastalıkla ilgili korkunç hikayeler anlatılır. Amacım tabiki de toksoplazmanın tehlikeli olmadığını anlatmak değil ama tehlikenin kedinizden gelip gelmeyeceğidir.
Toksoplazma Nedir?
Toksoplazma, toksoplazma gondi adı verilen tek hücreli bir protozonun sebep olduğu bir paraziter hastalıktır. Hastalık direk kedi kumundaki kedi dışkısı ile temas ile geçebileceği gibi çiğ sebze, et gibi metaryellerle ve toprak ile temasla da etken alınabilir.Dolayısıyla kediniz bu hastalık etmenin de tek suç sayılamaz.
Sağlıklı bağışıklığa sahip yetişkinler toksoplamaya yakalandıklarında sadece orta derece gribe benzer bir enfeksiyon geçirirler ya da herhangi bir belirti göstermeden atlatırlar. Fakat gebelikleri sırasında toksoplazma etkenini alan anneler doğmamış bebeklerini plasenta yoluyla enfekte ederler. Böylece doğmamış bebekler toksoplazma yüzünden doğuştan özürlü olurlar hatta bu enfeksiyon ölüme bile sebep olabilir.
Gebelik öncesi toksoplazma ile enkfekte olan bayanlar doğmamış çocukları için herhangi bir tehdit oluşturmazlar. Sadece hamilelik sırasında toksplazma ile enfekte olan bayanların bebekleri risk altındadır.
Bir ev kedisinin toksoplazma enfeksiyonunu alması için sürekli dışarıya çıkması ya da avlanması gerekir. Eğer kedinizin dışarı ile teması yoksa çiğ et ile beslenmiyorsa ve de avlanma ihtimali yoksa toksoplazma hastalığı ile enfekte olma şansı da yoktur.
Kediniz daha önceden dışarı da yaşayan bir kediyse ve endişeleniyor olabilirsiniz. Bu durumda bile aşağıda çok fazla endişelenmeyin. Çünkü, toksoplazma ile enfekte kediler , dışkılarıyla toksoplazma organizmalarını sadece kısa bir süre içerisinde dökerler. Eğer kediniz hastalığı taşıyorsa minimum 48 saat içerisinde hastalık yapan etmenleri taşır. Her gün düzenli kum kabının temizlenmesi bunu önler.
Kedinizin kum kabını temizledikten sonra ellerinizi yıkamak gibi basit bir hijyen kuralına uyarak bulaşma riskini de engellemiş olursunuz. Çünkü bu hastalık sadece dışkı ile direk temas ile geçer. Hayvanınızı sevdiğiniz de ya da okşadığınız da tüylerinde alabileceğiniz bir etmen değildir.
Toksoplama önlenebilen bir hastalıktır. Gebeliğiniz süresince doğru hijyen kurallarına uyduktan sonra ev kedinizden bu hastalığı kapma şansınız yoktur.
Gebe bayanların toksoplazmadan korunması için alacakları önlemler:
Kedinizin tuvalet kabını değiştirirken mutlaka eldiven takın ve ellerinizi yıkayın.
Herhangi bir yiyeceğe dokunmadan ya da yemeden önce ellerinizi yıkayın
Tüm meyve ve sebzeleri yıkamadan yemeyin
Bahçede veya dışarıda toprakla her temasınızdan sonra mutlaka elleriniz yıkayın
Etleri pişirmeden yemeyin
Kedinizi dışarı çıkarmayın
Unutmayın kedi ve köpeğinizle mutlu bir birliktelik kurmak sizin elinizde, tüm ön yargılarınızı atın evcil hayvan sahibi olmanın vermiş olduğu merhamet duygusu ve sevgiyle çocuklarınızı büyütün. Göreceksiniz ki aile bireylerinizin sosyal yaşantılarını ve hayata bakışlarını tamamen değiştirmiş. Unutmayın sokaktan, barınaktan sahipleneceğiniz ve yuvanızı açacağınız her bir can evinize sevgi, çocuklarınıza sorumluluk duygusu ve ailenize mutluluk getirecektir.
Vet. Hek. Gizem TAKTAK
PatiSev Veteriner Kliniği
Atatürk Mah. Vatan Cad. No:2 / A
Ataşehir / İstanbul
0216 548 20 29
 
 




 

27 Mart 2013 Çarşamba

Veteriner Cerrahi Nedir?

VETERİNER CERRAHİ:
Veteriner cerrahi insanlara yapılan cerrahi operasyonlar gibi anestezi altında gerçekleştirilir. Kliniğimizde tüm cerrahi operasyonlar konusunda uzman veteriner hekimlerle beraber gerçekleştirilmektedir. 
ANESTEZİ
Anesteziye alınacak tüm canlılar operasyon sırasında risk altındadır. Bunu önceden belirleyebilmek adına bazı kan testleri yapmak gerekebilir. Yapılacak olan kan testleri hayvanın yaşına, ırkına, daha önce geçirmiş olduğu hastalıklara göre değişebilir.
Anestezi öncesi kan testlerinden en önemlisi tam kan sayımı olan - hemogramdır. Bu kan analiziyle anemi, pıhtılaşma bozukluğu ya da enfeksiyon olup olmadığı saptanabilir. Sabah erken saatte aç karnına alınacak kan ile doğru kan sonuçlarına ulaşabiliriz.
Bir diğer önemli kan analizleri de kandaki biyokimyasal değerlerdir. Anestezinin atılımı vücuttaki iki önemli organ üzerinden olur. Böbrek ve karaciğer değerlerinin daha önceden tespiti bize anestezi açısından risk oluşturabilecek bilgileri vermiş olur. Yine kan şekerinin önceden belirlenmesi de oldukça önemlidir. Veteriner hekiminiz hastanın muayenesinden sonra ek tahlil isteyebilir.
Aynı zamanda operasyon öncesi yapacağınız tahliller hem onun dosyasına ekleyeceğimiz bir bilgi kaynağı olmakla beraber önceden tespit edebileceğimiz bir hastalığında habercisi olabilir. Böylece operasyon öncesi evcil hayvanınızın sağlık durumunu hakkında bilgi edinebilirsiniz. Kan tahlilleri sonucunda anestezi protokolünü değiştirebilir ya da ek sıvılar verip vermeyeğimizi belirleyerek riski azalmış oluruz.
Yine her yıl yapacağınız check up ile önceden belirleyebileceğimiz hastalıklar olduğunu unutmayın.
Operasyon öncesi ya da chek up uygulamaları için yapılacak kan tahlillerinin belirlenmesiyle ilgili veteriner hekiminize danışın. Evcil hayvanınızın sağlığı ihmale gelmez.

Ataşehir PatiSev Veteriner Kliniği
02165482029

PatiSev'de Bahar Şenliği


PATİSEV VETERİNER'den BAHAR AÇILIŞI:) 
6 NİSAN Cumartesi 
SAAT 13:00'dan akşam saat 20:00 a kadar.
HERKESİ BEKLİYORUZ. Özellikle patili dostlarımızı da...

4 Mart 2013 Pazartesi

KEDİNİZİ MUTLU ETMENİN ON YOLU


PatiSev Veteriner Kliniği olarak kedinizi nasıl daha mutlu edebileceğinizi anlatan on yolu bulduk :)

1. Kedinizin karakter sahibi olduğunu kabul etmekle başlayın. 

Kediler, tıpkı insanlar gibi farklı karakterlere sahiplerdir. Her kedi saatlerce okşanmaktan, kucağa alınıp sevilmekten hoşlanmayabilirler. Kediler doğal iç güdülerini tıpkı insanlar gibi değiştirmezler. Kediniz yalnız kalmayı ve sizden kaçmayı tercih ediyorsa buna saygı duyun.


2.Kedinizi cezalandırmayın

Kediniz sizin  istemediğiniz davranışlar gösterebilir. Kedinizin neden ısrarla bu davranışları yapmak istediğini tespit etmeye çalışın. Cezalandırmak bazen onun kendisini daha güvensiz hissetmesine ve korkmasına neden olacağı için amacına ulaşmayacaktır. 

3. Mama kabı ve su kabının uygun bir bölgeye koyulması, kum kabının hijyenik olmasına dikkat edilmesi

Kimse tuvaletinin yanında yemeğini yemek istemez, dolayısıyla mama kabı ve su kabını kedinin tuvalet kabına yakın yerlere koymayınız. Su kabını mama kabının hemen yanına koymanız kedinizin daha az su içmesine neden olacaktır.  Su kaplarını evin belli yerlerine koyun suyu daha çok içtiğini fark edeceksizin. Ayrıca kediler akan suya bayılırlar kedinizin musluktan su içmesine izin verin. Kum kabının hijyenine oldukça dikkat edin. Sık sık kumunu değiştirin ve sakin bir yere koyun. Kediler rahatsız edilmekten hoşlanmazlar.

4. Sık kullandıkları yürüyüş yollarında tırmalama tahtaları bulundurmak

Kediler yüksek ve/ veya yatay tırmalama tahtalarına bayılırlar. 
Bu metaryelleri koyacağınız yer onların rutin yürüme yollarında ya da uyuma alanlarına yakın bir yerde olmasına özen gösterin. Eğer kediniz bunun yerine koltuklarınızı tercih ediyorsa ya tırmalama tahtası ona uygun değildir ya da doğru yerde olmayabilir. Bazı kediler tırmalama tahtasını duvara monte ettiğinizde daha rahat ederler. Kediler tırmalama sırasında büyük bir güç uygularlar. Bir yere sabitlenmemiş tırmalama tahtası, üzerine düşebileceği için tırmalamayı gücünü uygulamayı sevdiği koltuğunuza yapabilirler.



5. Klasik müzik ve aroma terapi

Yapılan araştırmalar kedilerin klasik müzkten çok hoşlandıklarını belirlemiştir. Özellikle uzun çalışma saatleri olan bir yaşantınız varsa siz evde yokken kedinize Beethoven,Brahms,Mozart'dan bir müzik dinletisi yapabilirsiniz. Kediler lavanta kokusuna bayılırlar. Lavanta yağı emdirilmiş bir bez parçasını en sık bulunduğu bir odaya koyabilirsiniz. 



6.Kedinizin avlanma iç güdüsüne izin verin 

Kediler predatör yani yırtıcı hayvanlardır. Avlanmak ve oyun oynamak onların doğal avlanma iç güdülerinin harekete geçmesine neden olur. Buna izin vermediğinizde hem davranış problemlerine hem de obeziteye davetiye çıkarmış olursunuz. Kedinizi oyun oynaması için çeşitli oyuncaklarla teşvik edebilirsiniz. Örneğin göz hasarına sebep olmadan uygulayacağınız ışıklı lazerler, kedinizin sevdiği iplik, kurdale ya da benzeri kumaş ve kağıt parçaları ile onlara zaman ayırın. 


7.Kedinizi aniden uyandırmayın. 

 Kediler günlerinin büyük bir kısmını uyuyarak geçirir. Özellikle yavru kediler gelişimlerinin büyük bir kısmını uyuyarak tamamlarlar. Dolayısıyla kedinize rahat uyuyabileceği sakin bir ortam yaratmaya çalışın. Çadır şeklinde üstü kapalı  ya da kedi sepetlerini evin sessiz bölgelerine koyarak onların daha sakin olmalarını sağlayabilirsiniz. Sürekli rahatsız edilen bir kedi agresif davranışlar sergileyebilir. Kediler sıcağa bayılırlar. Kalorifer üzerine koyacağınız askı minderleri de deneyebilirsiniz.


8. Kedinizle kaliteli vakit geçirmek.

Kedinize ayırdığınız zamanın onun için en uygun zaman diliminde olmasına özen gösterin. Kediler rutin uygulamaları çok severler. Kedinizle geçirdiğiniz saatleri hep aynı zaman diliminde yapmanız ona güven vereceği gibi mutlu da edecektir. Kediler değişikliklerden hoşlanmaz. Evinizle ilgili yapacağınız değişikliklerde onun ortamını çok fazla değiştirmemeye özen gösterin.


9. Kediler ve kedi çimleri

Kediler doğaları gereği çim yerler.  Bu çim onların sindirim sistemini rahatlatır, tüy yumaklarının atılmasına yardımcı olur. Ayrıca tadını çok sevdileri için onları mutlu eder. Kediler için özel kedi çimleri vardır. Dışarıdan bulacağınız çimler onların kusmasına neden olacaktır. Ayrıca kedinizin evinizdeki diğer bitkileri yemesi zehirlenmesine neden olabilir. Kedi çimi harici diğer bitkileri yemesine izin vermeyin. Eğer tüy yumaklarını çıkarmasında problem olduğunu düşünüyorsanız. Malt macunlarını bu yumakları atmasına dışkılama ile atmasına yardımcı olacaktır.


10. Kediler ve pencereler 

Kediler özgürlüklerine çok düşkün hayvanlardır. Eğer dışarı çıkmayan bir ev kediniz varsa dışarıya bakan bir pencerenin kenarında ona uygun bir hazırlayın. İnanın dışarı çıkmasada 
dışarıyı seyretmesi onu mutlu edecektir. 

Eğer balkon ya da açık bir pencere varsa özellikle kısırlaştırılmamış kediler dışarıya çıkmak isteyecektir. Dolayısıyla güvenlik önlemlerini aldığınızdan emin olun. 
Eğer kedinizi dışarıya çıkarıyorsanız mutlaka mikroçip taktırmalısınız. Eğer yavru bir kediniz varsa 6 aylık olmadan ve kısırlaştırmadan kesinlikle dışarıya çıkarmayın. 
Unutmayın ki kediniz sağlıklı ve uzun bir  yaşamı olmasını istiyorsanız. Mutlaka dişi ve erkek kediler için ilk kızgınlığını geçirmeden kısırlaştırmak önerilmektedir.Yapılan araştırmalar yapılacak kısırlaştırma operasyonun ne kadar erken dönemde yapılırsa özellikle dişiler için meme kanserini % 97 önlediğini ve diğer üreme sistemi hastalıklarının önüne geçtiğini kanıtlamıştır. Doğasına engel olmamak için ertelediğiniz kısırlaştırma operasyonu onun hayatı boyunca taşıyacağı bir riskdir. 
Mutlu ve sağlıklı kedi rutin veteriner kontolü yapılan, aşı ve paraziter mücadelesi yıl boyunca takip edilen kedidir. 

Veteriner Hekim Gizem TAKTAK
Ataşehir PatiSev Veteriner Kliniği 
Atatürk Mah. Vatan Cd. No:2/ A 
Ataşehir / İstanbul 
www.patisev.com
patisevet@gmail.com
0216 548 20 29

24 Ocak 2013 Perşembe

KEDİ ve KÖPEĞİNİZİN AĞIZ BAKIMI İLE İLGİLİ GERÇEKLER....



İhmal edilmiş bir ağız enfekte bir ağız ve dişleri de beraberinde getirir. Enfekte bir ağız ağrılıdır vücudun herhangi bir yerinde örneğin kalp, akciğer ya da böbrek üzerinde bir hasara neden olabilir. Böyle bir enfeksiyon uygun bir ağız bakımıyla önlenebilir.
Komple bir ağız bakımı insanlar için nasıl hem ev bakımı hemde profesyonel tedavi yöntemleriyle sağlanıyorsa aynı şey kediniz ve köpeğiniz içinde geçerlidir. İnsanlar için nasıl ev bakımında amaç plakların yok edilmesi ise kedi ve köpeğiniz içinde aynı şey geçerlidir.
Plaklar yumuşak,grimsi beyaz film tabakasıdır ve günlük diş fırçalamayla yok edilebilir. Bir kez plaklar birikmeye başlarsa, sertleşerek tartar formuna dönüşür. Tartarların yok edilmesi ise  veteriner hekimler tarafından profesyonel ağız bakımı ile sağlanır. Günlük diş fırçalaması kedi ve köpeğinizin plak kontrolünü sağlamak ve tartara dönüşmesini engellemek için en iyi yöntemdir.
Sağlıklı bir ağız yapısı her zaman kedi ve köpeğinizin rahat yemek yemesini ve kediler için daha rahat temizlenmesini ve sağlıklı vücut yapısının gelişmesine imkan sağlar. Kedinizin ve köpeğinizin dişlerini fırçalamak her ikiniz içinde  ilk başlarda çok zor olasa da sağlıklı bir diş ve diş eti yapısı için oldukça önemlidir.
Kedi ve köpeğimin diş yapısı nasıldır? 
Kedi ve köpeğinizin üst dudağını kaldırdığınız ağızlarının ön kısmında  da çok küçük iki dizi (altta ve üstte ) dişler göreceksiniz. Bu küçük dişler insisiv dişler olarak adlandırılır ve bu dişler tıpkı bir makas gibi kesicidir. Aynı zamanda kediniz temizlenirken de bu dişleri bir tarak gibi kullanırlar. Bu insisiv dişlerin yanında uzun kesici kanin (azı ) dişleri gözünüze çarpar. Kaninler kavramak ve tutmak için tasarlanmışlardır.
Hemen sağ ve sol kanin dişlerin hemen arkasında bir kaç küçük nokta şeklinde premolar dişler bulunur. Bunlarda yine kavramak ve tutmak içindir. Üst dudak pamuklu çubukla yavaşça kaldırınca arkadaki dişlerde görülür. Üst çenede  ve  altta  çenede karşılıklı aynı eşitlikte arka dişler bulunmaktadır. Bu dişler  büyük porsiyonları kesmek ve bölmek için tasarlanmışlardır. Tartarlar özellikle bu geniş arka dişlerde hızlıca birikirler.

                                                                  Kedi Diş Anatomisi


Köpek Diş Anatomisi

Ev bakımı için üç önemli nokta
1. Adım: Sağlıklı ve iyi bir ağız ve diş sağlığıyla başlayın
Tedavi edilmemiş problemler örneğin;  kötü ağız kokusu , gingivitis(kırmızı diş etleri), tartar birikimi ya da kırılmış dişler ağrılı ve hassas bir diş yapısına neden olabilir.
Hassas ve ağrılı bir ağız için diş fırçalama çok ağrılı bir deneyime neden olabilir. Eğer kediniz ya da köpeğinizin dental bir problemi olduğunu düşünüyorsanız ya da kedi ve ya köpeğinizin dişini nasıl muayene edeceğinizi biliyorsanız, mutlaka veteriner hekiminizden randevu alınız.
Kediniz ya da köpeğiniz bu nokta da sizin bu çabanızdan memnun olmayabilir, fakat kedinizin ya da köpeğinizin iyi bir bakıma ihtiyacı olduğunu unutmayın. Sağlayacağınız bu bakımla oluşabilecek hastalıklarında önüne geçmiş olacaksınız.
Kediniz ya da köpeğiniz  diş muayenesi yapılırken kedinizin ve köpeğinizin dişlerine mutlaka bakın. Dişlerinin nasıl göründüğünü bilmek daha sonra evdeki diş bakımını yaparken yardımcı olacaktır. Veteriner hekiminizin kedi ve köpeğinizin için uygun tedaviyi sağladıktan sonra evde diş bakımına başlayabilirsiniz.

2. Adım: Uygun diş fırçaları ve diş macunu seçimi
Diş fırçalarının kılları her bir dişin küçük kısımlarına ulaşarak ve  diş etleri arasına girerek temizler. Plaklar da bu girintilerde birikir. Gazlı bezler, süngerli ya da pamuklu çubuklar diş etleri çizgisinin üzerindeki plakları temizler fakat diş eti çizgisinin altındaki birikintileri ve plakları yeterli derecede temizleyemez. Bazen uygulayacağınız pedler ve pamuklu çubuklar diş fırçalarını kedi ve köpeğinize tanıtırken yardımcı olabilir.

Kediler daha özel diş yapılarına uygun tasarlanmış, diş fırçalarına ihtiyaç duyarlar. Kedilerin arka dişleri ile yanaklarının iç kısımları arasında çok küçük bir aralık vardır. Normal bir diş fırçasının başıyla o bölgeye ittirmek ağız çevresinde derinin gerilmesine ve diş fırçasının kıllarının diş etlerine basınç uygulamasına neden olur.


Köpeklerin çene yapısı kedilere oranla çok daha uzundur. Dolayısıyla bizim kullandığımız bir diş fırçası en arka tarafta bulunan dişlere erişemeyecektir. Köpekler içinde yine veterineriniz den temin edebileceğiniz. Çift taraflı diş fırçası çok daha uygun bir seçim olacaktır.



Düzenli bir kullanımla diş fırçalarının kılları zamanla aşınabilir ve sertleşebilir. Dolayısıyla zamanında diş fırçalarının değiştirilmesi önemlidir çünkü körleşmiş bir diş fırçası sert kıl yapısıyla diş etlerine zarar verir.
İnsanlar için yapılmış diş macunları kedi ve köpeğiniz için kullanılmamalıdır. 


İnsanlar kullanılan diş macunlarının kullanılması sindirim problemlerine ve/ ve ya aşırı sodyum (tuz) alımına neden olur. Kedi ve köpeklerinizin için uygun diş macunları veteriner kliniklerinde bulunmaktadır. Bu diş macunları kedi ve köpekler için özel olarak tatlandırılmıştır.
Eğer birden fazla kediniz ve köpeğiniz varsa birbirlerine herhangi bir enfeksiyon geçirme riskinden ötürü herbirinin ayrı diş fırçası olmalıdır. Eğer kedi ve köpeğinizin ağız ve ağız çevresinde fark ettiğiniz farklı bir problemi (aşırı salya artışı, ağız içi lezyonlar )olduğunu düşünüyorsanız. Mutlaka Veteriner Hekiminize danışın.
3. Adım: Tekrarlamak ve ödüllendirmek. 
Eğer daha önce kedi ve köpeğinizin dişlerini fırçalamadıysanız ilk etki çok önemlidir. Kedi ve köpeğinize diş fırçalamayı öğretecekseniz bunun onun hayatında birkaç haftalık bir süreç olmadığını ve hayatı boyunca uygulayacağınız bir işlem olduğunu unutmayın. Bu yüzden zamanınız var. Kedi ve köpeğinizin her bir adımı kolayca kabul ettirdikten sonra diğer adımlara geçmeye özen gösterin.

Diş fırçalama zevkli bir alışkanlığa dönüşebilir. 
Kediler alışkanlıkların şekillendirilmesinde iyilerdir ve rutin uygulamalara iyi cevap verirler. Kediniz ve siz beslenmesi için  günlük rutinini kurmuşsunuzdur. Dolayısıyla diş fırçalama rutinini de yine aynı şekilde günlük uygulamalarınızda belli bir zamana koyun.
Eğer birden fazla kediniz varsa fırçalamayı bir düzene ya da daha iyisi oyuna dönüştürebilirseniz . belki onlarında bunu birbirlerini kıskanmalarını sağlayarak uygulamalarınızı kolaylaştırabilirsiniz.
Köpekler ise eğer işin ucunda ödüle kavuşacaklarını bilirlerse sizin yapacağınız uygulamada size yardımcı olurlar. Köpekler oldukça oyuncudur. Diş fırçalama uygulamalarını bir oyuna dönüştürebilirsiniz.
Güven ve ödül verin asla azarlamayın. Eğer kediniz ya da köpeğiniz bu uygulamalarda huysuzlanırsa onunla konuşarak ve okşayarak güvenini kazanın ve tekrar deneyin. Her zaman bir kademe daha ilerlemeye çalışın mükemmel olmasını beklemeyin. İlerlemek için mutlaka ödül vermeye çalışın .


Aynı insanlar gibi kedi ve köpeğinizde farklı yollarla, farklı şekillerde öğrenebilir...
Uygulamaların gidişatı kedi ve köpeğinizin karakterine ve sizin el becerinize gör değişir. Diş macununu tanıtmak ve diş fırçalama rutini oluşturmak bir haftadan bir aya kadar değişen sürelerde olabilir.
Eğer birazcık sabredip biraz zaman harcarsanız kedi ve köpeğiniz diş fırçalamayı zevkli bir aktivite olarak görebilirler. Sonuçta kedi ve köpeğinizin fırça, macun ve ödülü gösterdiğiniz zaman hevesli bir beklenti içine girmesini sağlamalıyız.

BAŞLANGIÇ SEVİYESİ
DİŞ MACUNU VE FIRÇASINI TANITMA:
Dikkatinin dağılmasına izin vermeyeceğiniz sakin bir yer seçin. Diş fırçası üzerinden ılık bir su geçirin ve macundan az miktarda bir parça alın ve kedinizin koklamasını teşvik edin. Eğer tercih ederseniz parmak fırçayla da deneyebilirsiniz. Köpekler kedilerden çok daha meraklı oldukları için bu uygulamaya daha çabuk alışacaklardır. Eğer köpeğiniz diş fırçasının  üzerindeki macunu yalamıyorsa macunu elinizle ya da ödülün üzerinden yalatabilirsiniz.


Kediler içinse bu uygulamaya önce macunun tadına alıştırarak başlamalısınız. Bunun için macundan az miktar parmak ucuna sürüp; elinizle diş ve diş etlerine masaj yapmalısınız. Bu uygulamayı bir kaç gün diş fırçasını göstermeden uygulamalı ve tekrar etmelisiniz.Farklı bir metotta  olarak macunu burunun üzerine koyarak macunu tatmasını sağlayabilirsiniz. Yine macunu yanak çevresine ağız kenarına sürebilirsiniz.


Bir kez kedi ve köpeğiniz macuna alışırsa ilerlemek için fırçayı yavaş yavaş ağız kenarına ve dişler  kedi ve köpekler için tasarlanmış uygun fırçaları kullanmalısınız. Bu egzersizler macunun tadına alışmasına ve fırçayı kabul etmesine olanak sağlar. Bu uygulamaları günlük olarak tekrar edin ve diş macununu diş fırçasından kabul etmesini sağlayın. Her zaman ödüllerle ödüllendirin.


ORTA SEVİYE :
ÖN DİŞLERİ FIRÇALAYIN.
Kediniz ve köpeğiniz bir kez diş macunun tadına alıştıysa ve de diş fırçasıyla tanıştıysa artık fırçalamaya hazırsınız demektir.
Kedi ve köpeğinizin dişini fırçalayacaksanız öncelikle onun kafasını sabitlemelisiniz. Köpeğinizin ağzını açıp dişlerini fırçalamak  çok daha kolay olacaktır.
Kedilerinizi ise özellikle başlarını tutmalısınız. Bir kaç kez denedikten sonra kendinize en uygun pozisyonu bulabilirsiniz. Örneğin: Bir elinizle kedinizin kafasını tutarken hafifçe arkaya iterseniz ağzı az miktar açılır. Yine kedinizin kafasını arkadan kavrayıp baş parmağınızla üst dudağını nazikçe kaldırarak diş fırçasını kaydırabileceğiniz kadar bir alan açınız.

Kedi ve köpeklerinizin bıyıkları olduğunu unutmayınız, dolayısıyla bu uygulamaları  yaparken onları çekiştirmemeye özen gösteriniz.
Diş fırçasının kıllarını yukarı doğru kaldırın, diş fırçasını dudağın altına ilerletin ve ön dişleri fırçalayın. Diş fırçasını kıllarını altta tarafa çevirerek alttaki dişlerden yukarıya doğru fırçalamaya devam edin. Her uygulamanın sonunda mutlaka ödüllendirin.
Özellikle kedilerin diş etlerinin köpek ve insanlara göre daha hassas olduğunu unutmayın. Diş etlerinin alt kısımlarını fırçalamak için üst dişleri fırçalarken diş fırçasını düz tutun alt dişleri fırçalarken ise diş fırçasını baş aşağı çevirin. Bu açılanma diş ve diş etleri arasındaki küçük alanında temizlenmesine olanak sağlar. Bu aralıkta plaklar hızlıca birikir ve enfeksiyon başlayabilir.
Kedi ve köpekler için sadece dişlerin iç kısımlarını temizlemek yeterlidir. Dişlerin iç kısımlarını dilleriyle temiz tutarlar. Bazı problemler özel dikkat gerektirebilir. Veterinerinize bu bölgeleri size gösterecektir.
İLERİ SEVİYE:
Diş fırçasını üst dudağın altında tutun ve ön dişleri fırçalayın. Yavaşça diş fırçasının baş kısmını üst arka dişlere doğru ilerletin. Daha sonra diş fırçasını baş aşağı çevir ve arka alt dişleri temizlemeye devam et. Bu uygulamayı diş fırçasını bu pozisyonda tutarken ön dişleri de fırçalamaya devam edin. Bu işlemi diğer tarafta da uygulayın. Her uygulama sonrası mutlaka ödüllendirin.

Arka dişleri fırçalarken diş fırçasının arka dişlere temas edip etmediğini pek anlamayabilirsiniz. İlk fırçalamalar da zaten diş etlerini dişlerden daha çok fırçalarsınız ki bu da normaldir. Daha çok denedikçe dişin nerede olduğunu ne yaptığınızı anladıkça diş etinden çok dişleri fırçalamayı öğreneceksiniz.
Bu uygulamaların başarısı hem sizin hemde kedi ve köpeğinizin öğrenmenize bağlı olarak değişir.Sadece günlük olarak bu uygulamayı yapmayı ihmal etmeyin. Kedinizde bunu öğrenecektir. Sonunda kedi ve köpeğiniz  arka dişleri fırçalarken arka dudağını kaldırmayı öğrenir.


VETERİNERİNİZİ HER 6 AYDA BİR ZİYARET EDİN....
Kedi ve köpeğinizi veteriner kliniğine götürmekten çekinmeyin çünkü evcil hayvanınızı seviyorsanız kedi ve köpeğinizin iyi bir bakımı için oldukça önemlidir. Kedi ve köpeğiniz ağız ve diş sağlığı muayenesi dahil genel muayene kontrollerini her 6- 12 ayda bir yaptırmalısınız. Ağız ve diş sağlığı muayenelerinin sıklığı kedi ve köpeğinizin diş plaklarını yok etmenize bağlıdır. Bazı kedi ve köpekler diğerlerinden daha kolay plaklarını yok eder. Düzenli bir ağız ve diş sağılığı muayenesi periodontal hastalıklar, kırık dişler  ya da tümörlerin önceden tespit edilmesini sağlar.
Kedi ve köpeğinizin ağız ve diş sağlığını sağlamak basit bir hijyen sorunu değildir. Sağlıklı diş ve diş etleri için her gün uygulamanız gereken koruyucu bir uygulamadır.

KAYNAK: Virbac Hayvan Sağılığı Broşürü

12 Ocak 2013 Cumartesi

Nöromüsküler Stimülasyon Yöntemiyle Fizik Tedavi Yöntemi




Bu yöntem kedi ve köpeklerde fizik tedavi yöntemi yeni denenen fakat insanlar üzerinde sıkça kullanılan bir yöntemdir. Makinadan çıkan her bir elektrot kas demetlerine yerleştirilerek tedaviye başlanır. Amaç  kas atrofisi gerçekleşmiş felçli hayvanlarda elektirksel akımla kasların uyarılmasını sağlamanın yanı sıra nöromusküler rahatlama,  kas güçlenmesi ve sinir uçlarının uyarımını amaçlamaktadır.

Nöroelektrik stimülasyon yöntemi ortopedik ve nörolojik hastalıklarda ve kondisyonlarda kullanılır. Ortopedi ameliyatları sonrası, özellikle kırıkların iyileşmesi ve omurilik yaralanmaları gibi nörolojik ve ortopedik vakalarda faydaları kanıtlanmıştır. Aynı zamanda bu yöntemle ağrı yönetiminde ve de şişkinlik ve ödemlerin azaltılmasında etkilidir. Oldukça güvenli olan bu yöntem. Veteriner hekimin evcil hayvanınızın muayenesinden sonra karar verebileceği bir uygulamadır.

Ataşehir PatiSev Veteriner Kliniği olarak bu uygulamalarımızı sıklıkla kendi engelli kedilerimiz üzerinde uygulamaktayız. Kedi ve köpeğinizin bu uygulamayı alıp alamayacağı ile ilgili mutlaka veteriner hekiminize danışın.

Malt Macunlarının Önemi



Kedinize mutlaka haftada 2-3 kez, 3-4 cm'e kadar Malt macunlarından vermeyi unutmayın. Kedinize vereceğiniz bu malt macunuyla yalama ile oluşabilecek tüy yumaklarını dışkı yoluyla atmasını sağlayacaksınız. Kedinizin sağlıklı bir sindirim sistemi için evinizde malt macunu mutlaka bulundurun.
Kedinize mutlaka haftada 2-3 kez, 3-4 cm'e kadar Malt macunlarından vermeyi unutmayın. Kedinize vereceğiniz bu malt macunuyla yalama ile oluşabilecek tüy yumaklarını dışkı yoluyla atmasını sağlayacaksınız. Kedinizin sağlıklı bir sindirim sistemi için evinizde malt macunu mutlaka bulundurun.' demiştik. Bugün eğer inatçı bir kediniz varsa ve malt macununu yemiyorsa yapmanız gereken basit diyoruz. Patisine ya da ağız kenarına sürerek yalamasını sağlayabilirsiniz.

Ağız Hijyeninin Sağlanması


Diş fırçalama sizin diş sağlığınız için nasıl önemliyse onlar için de tek ve etkin bir yöntemdir. yapılan çalışmalar(Tromp et al,1986), köpeklerin gingivitise yatkın olduğunu göstermekle beraber günlük diş fırçalamasıyla bunun önüne geçilebileceğini göstermiştir.(Gorrel&Rawlings,1996)
Dr.Cecilla Gorrel 
BSc, MA, Vet MB, MRCVS, DDS,
Hon FAVD, Dipl EVDC
RCVS-recognised
Çeviren : Vet. Hek. Gizem TAKTAK - Dürdane Şenbay

Maintenance Oral Hygiene
Toothbrushing is known to be the single most effective means of removing plaque. Studies have shown that in dogs with both experimentally induced gingivitis (Tromp et al, 1986), and naturally occurring gingivitis (Gorrel & Rawlings, 1996a), daily toothbrushing is effective in returning the gingivae to health.





Diş fırçalamak plak kontrolünde altın standarttır. Evcil hayvan sahibi günlük olarak hayvanlarının dişlerini fırçalamaları için teşvik edilmelidir. Diş fırçalamanın etkinliği ya da başarısı hayvan sahibinin hayvanla olan iletişimine, dayanışmasına ve teknik kabiliyetine bağlı olarak değişir.
Dr.Cecilla Gorrel 
BSc, MA, Vet MB, MRCVS, DDS,
Hon FAVD, Dipl EVDC
RCVS-recognised
Çeviren : Vet. Hek. Gizem TAKTAK- Dürdane Şenbay

Toothbrushing is the ‘gold standard’ for plaque control. Every effort should be made to get every pet owner to commit to brushing their pet’s teeth on a daily basis.The success of toothbrushing depends on pet cooperation and owner motivation and technical ability.


Diş fırçalaması aşamalı olarak başlayabilecek en erken dönemde olmalıdır.
Genel olarak orta yumuşak naylon flamentli uygun ölçüdeki diş fırçaları en uygunudur.
Köpürmeyen tatlandırılmış diş macunları kullanmak tavsiye edilir ama kritik öneme sahip değildir.İnsanlar için olan diş macunları tavsiye edilmez. Çünkü yoğun floridin yutulması ile hayvanlarda kronik toksik problemlere neden olabilir.
Sağlıklı bir diş ve diş etine sahip olması için günde bir kez fırçalama önerilmektedir.
Dr.Cecilla Gorrel
BSc, MA, Vet MB, MRCVS, DDS,
Hon FAVD, Dipl EVDC
RCVS-recognised
Specialist in Veterinary Dentistry- Veteriner Diş Hekimi
Çeviren: Vet. Hek. Gizem Taktak

Toothbrushing should be introduced gradually and as early in the animal’s life as possible.
In general, a soft to medium texture nylon filament brush of a suitable size for the intended pet seems to be the most comfortable.
The use of nonfoaming tasty pet toothpaste is recommended, but not critical. The use of a human toothpaste is not recommended, mainly due to the high fluoride content, which may lead to acute, but more likely chronic toxicity problems as our pets do not rinse and spit but will swallow the toothpaste.
Based studies, the current clinical recommendation should be daily toothbrushing to establish and maintain clinically healthy gingivae for the whole life of the animal.