26 Aralık 2014 Cuma

Köpeklerde Obezite

Köpeklerde obeziteyle savaşta köpek sahiplerinin dikkat etmesi 10 kural

Çağın en büyük hastalığı olan obezite köpeklerimizi de tehdit ediyor. Bunun için bir kaç önerimiz olacak. Hem sizi sıkmadan hem de eğlenerek aklınızda kalacak şekilde bir sunum hazırladık umarım beğenirsiniz.





 1. Kural: Hiç bir zaman köpeğinizin diyetinde yapacağınız değişikliği ilk günden önüne sunmayın kademeli olarak eski diyetinin içine katarak alıştırmaya çalışın. 



 2. Kural : Köpeğinizi özellikle yavru köpeğinizi yemek yerken  izlemeyin.



3.Kural: Masa altından köpeğinizi beslemeyin 


4.Kural: Köpeğinizin kuru mamasının üstüne yemesini teşvik etmek için herhangi bir besin eklemeyin. Bu diyetin kalori oranını önemli ölçüde değiştirecektir.



5.Kural:  Köpeğinizi yemek yemesi için zorlamayın ve elinizle beslemeyin.

6.Kural: Köpeğiniz yemek yerken mama kabını önünden çekerek almayın.


7.Kural: Köpeğinize sırf suçlu hissettiğiniz için ya da sadece merhaba demek için ödül vermeyin.



8. Kural: köpeğinizi 'pazar günü yemeği' ile ödüllendirmeyin. 

9.Kural: Köpeğinizi sadece mutlu etmek için beslemeyin.


10.Kural: Obeziyetle savaşta 10 kuralın sonuncusu: köpeğiniz Beslenme rehberinde belirtilen miktarı tam olarak yemiyorsa çok fazla endişelenmeyin.



Ve tabiki köpeğinizin kilo problemi olduğunu düşünüyorsanız mutlaka veteriner hekimizinden danışmanlık alın ve en yakın zamanda muayeneye gidin. Daha çok bilgi için bizi facebook, twitter ve instagramdan takip edebilirsiniz. 

Twitter: @PatiSev 
İnstagram: @patisevvet 
Facebook: AtasehirVeterinerPatiSev 

PatiSev Veteriner Kliniği 
Atatürk Mah. Vatan Cd. No: 2 / A 
Ataşehir / İstanbul 
0216 548 20 29 









25 Kasım 2014 Salı

Hayvanlar ve Biz

Hayvanlar ve biz...
Hayvanlar hayatımızın bir parçası. Çoğu zaman sokakta yanından geçiyoruz ama fark etmiyoruz bile. Kimi aç, kimi susuz. Dertlerini anlatamıyorlar.  Acı çekiyor, hissedebiliyorlar. Avrupa Birliği 1996 yılında hayvanları hissedebilir varlık olarak kabul etti. Artık bu bilimsel olarak da ispatlandı. Peki bizler onları fark edebiliyor muyuz? Ya da en basiti onları da bu dünya da bizlerle beraber yaşayan varlıklar olarak benimseyebiliyor muyuz? Bizler bu dünyayı onlarla beraber paylaşıyoruz. Onlarında fark edilmeye, beslenmeye, yaşamaya hakkı var. Ülkemizin ve doğamızın şartları bu kadar küçülürken tabiki de onlarında üremelerini önlemek zorundayız. Peki ne yapabiliriz? Kısrlaştırıp, aşılarını yaptırıp güvenli bölgelere bırakabiliriz.Bunun için size en yakın belediyeden yardım isteyebilirsiniz. Kısa bir slogan.

' Kısırlaştır, aşılat, yaşat'
Bir kedi ve ya köpek mi istiyorsunuz. Bunun için evcil hayvan mağazalarına gidiyorsunuz.  Küçücük kafeslerde satılmayı bekeleyen yavrular  size sunuluyor. Tabi sevimli görünen bu manzarının birde arka tarafı var. Her yıl binlerce hayvan sağlıksız koşullarda 'petshop'larda satılıyor, pazarlanıyor. Bu yavruların çoğu kaçak yollarla ülkemize getiriliyorlar. Evcil hayvan dükkanlarından alıcağınız her bir köpek ya da kedi bu düzeni desteklemenizdir. Bunun yerine sahipsiz, sokakta yardıma muhtaç hayvanları yuvanıza açabilirsiniz. Barınaklarda yüzlerce, sokaklarda yardıma muhtaç çok sayıda kedi ve köpek sahplerini arıyor. Her yıl veteriner kliniklerinde hayvan severlerin yardımlarıyla hayatları kurtulmuş sakat ya da tedavisi bitmiş yüzlece kedi ve köpek sıcak bir yuva arıyor. Fakat onların sesini kücük bir azınlık duyabiliyor.
Tabiki evcil bir hayvanın alınması tek başına çocuğun isteğine bağlı olmamalı, ailenin ortak alacağı bir kararı olmalıdır. Çocuğa evcil bir hayvanın evdeki peluş oyuncaklarına benzemeyeceği, bir bebek gibi bakım isteyeceği, tuvalet, yemek ve sağlık gibi gereksinimlerinin olabileceği açıklanmalıdır.Çocuk bir kedi ya da köpek alınmasını istiyor diye tüm sorumluluğun çocuğun üstüne bırakılması uygun olmayabilir. Çocuğun yaşı göz önüne alınarak, hayvanın bakımı ile ilgili sorumluluklar alması gerekeceği çocukla konuşulmalı ve sorumluluklar paylaşılmalıdır. Ayrıca aile bireylerinin tümünün bu konuyu dikkatle düşünmeleri, daha sonra gelişebilecek uygunsuz durumlardan kaçınılması açısından önemlidir.
Tüm bunların dışında hayvanların varlığından hoşlanmayanlar da var. Fakat onlardan hoşlanmamız onlara zarar vermemizi gerektirmez. Bizler bu dünya da yaşıyorsak çevremize ve insanlığa karşı duyarlı en azından saygılı olmalıyız. Bu bizim insalık borcumuz.
Pati Sev Veteriner Kliniği hayvan sevgisini aşılamak için belli saatlerde kliniğini çocuk ve yetişkin ziyaretçilerine açıyor. Burada tedavi olan ve sahiplenmeye bekleyen kedilerimizle vakit geçirebilir ve hayvanlarla ilgili bilgi alabilirsiniz.
PatiSev Veteriner Kliniği olarak sahiplendirmeye destek vermek için kliniğimizde sizlerin desteğiyle pek çok hayvana yuva bulmaya çalışıyoruz. Klinik olarak hayvanseverlerin ve hasta sahiplerinin  maddi desteğiyle sağlığına kavuşturduğumuz pek çok hayvanı sosyal ağların da yardımıyla yuvalarına kavuşturduk. Facebook ve instagram sayfamızdan bu konuda sizden destek bekliyoruz. Takiplerinizle hem hayvan sağlığı hakkında bilgi alabilir hemde yuva arayan dostlarımıza paylaşımlarınızla destek olabilirsiniz.
Facebook: https://www.facebook.com/AtasehirVeterinerPatiSev
İnstagram : @patisevvet ve patisev ve patisevveteriner etiketleriyle takip edebilirsiniz.
Twitter: @PatiSev 
Aşağıdaki fotoğraflarla mutlu son hikayelerimizi paylaşabilirsiniz. 



6 aydır yuva arayan kedimiz adı Cabbar oldu. Bige hanıma sonsuz teşekkürler.

Eylül kedimiz ve onu sahiplenen ailesi ile beraber Eylül 'ü bulup tedavisini yaptıran ve sıcak bir yuva bulmasına yardımcı olan destek veren Elif  hanıma da sonsuz teşkekkürler. 


Baileys sokaklarda yaşayan bir candı şimdi sıcak bir yuvası var. Barış bey ve ailesine teşekkür ederiz. 


Çocuklarınızı hayvan sevgisinden mahrum bırakmayın. 


Ares yeni ailesiyle ve aşıları tamamladı kocaman oldu. 


PatiSev Veteriner Kliniği 
Atatürk Mah. Vatan Cd. No:2 /A 
Ataşehir / İstanbul 

Vet. Hek Gizem Taktak

02165482029 / 05057749667 

24 Kasım 2014 Pazartesi

Dışparazitler ve En Önemlilerinden Pireler ve Pire Allerjik Dermatiti




Pire


Pire  Damlaları Kışın da uygulanmalı mı ? 
Yazın korkulu rüyası pireler kışında bir tehdit mi ? 

Bir çok hayvan sahibinin yaz ayları yaklaştıkça en çok korktuğu dış parazitler pire  ve kenelerdir. Pire ve keneler konakçının vücut dışında kan emerek beslenir. Bu parazitler kedi ve köpeklerinizin yumuşak, sıcak bir ortam sağladığı tüy- kıl örtüsünde yaşarlar. Bu parazitler kedi ve köpeklerinizde pirelerin neden olduğu  alerjik reaksiyonlardan, kenelerin neden olduğu bir çok ölümcül hastalığa da neden olurlar. Pire ve keneler özellikle sıcak aylarda daha çok görülür. Bu yazımızda ilk önce pireler ile ilgili basit bilgiler vereceğiz. 




Pireler:


Pireler en yaygın dış parazitlerdir .  Kedi ve ya köpeğinizin sürekli kaşınmasına neden olarak sürekli rahatsız ederler. Evcil hayvanınızın kanı ile beslenirler eğer sayıca çok fazla iseler insanları ısırabilirler. Evcil hayvanların vücut sıcaklığı bir derece daha yüksek olduğu için uygun vücut sıcaklığı ve yumuşak ve ortamı sağlar. Yani pireler beslenmek için insan vücudunu seçmezler. Yoğun pire enfestasyonu olduğu durumlarda pirelerin insanları ısırıp kaçtığı görülebilir. Pireler bunun için yumurtalarını ve pupa formunu saklayacak uygun ortamı evi seçerler. Yetişkin pireler sadece evcil hayvanların üzerinde bulunur. Pireleri daha yakından tanımak istersek. Pirenin  4 evresi vardır. Yumurta, larva, pupa ve yetişkin hali.  Kedi ve köpeğiniz de bazen yetişkin pirelerle karşılaşabilirsiniz. Fakat yakalamanız oldukça zordur. Köpeğiniz de ya da kedinizde pire olduğunun bir kaç belirtisi vardır.


          Tüylerinin üzerinde siyah  toz taneleri görürsünüz.Bunlar pire dışkısıdır. Su ile temas edince kırmızı   renk alırlar. Çünkü pireler kanla beslenirler. Dolayısıyla dışkıları da kandan oluşur.
       Yine tüylerinin arasında beyaz taneler görebilirsiniz. Bunlarda pire yumurtasıdır.
         Aşırı yalanma ya da kaşınma da pire enfestasyonunun belirtisidir.
           Kabuklanma ve kızarıklıklarda yine derileri üzerinde göreceğiniz diğer belirtilerdir. 

Bir pireyi kedi ve ya köpeğinizin üzerinde fark ettiğinizde aslında yüzlercesi çevreye yayılmıştır.Yetişkin pireler sadece evcil hayvanınızın üzerinde barınır. Yumurta, larva ve pupa formları evinizdedir. Sadece 1 tek pire günde 50 yumurta yumurtlayabilir. Yumurtlama sonrası sadece 2 saat içerisinde bu yumurtaların % 60 'ı çevreye saçılır.Yoğun enfestasyon durumlarında en az 3 ay üst üste özellikle çevresel etkinliği olan bir pire damlası yaptırmanız gerekir. Daha sonra pire görmeseniz bile her iki ayda bir mutlaka pire damlası yaptırmanız da yarar var. Uygulanan damlaların etken maddesine göre etkinliği için veteriner hekiminize danışmanız gerekir. 




Uygulanan bazı damlalar deri altı yolu ile yağ folikülleri tarafından emildiği gibi bazı ürünler direk kan yolu ile tüm vücuda yayılır. Özellikle yazın pire istilası sıcaklarla beraber daha artar. Bu yüzden veteriner hekiminizin uygulayacağı programa mutlaka uymalısınız. Kısacası bu program yazın daha sıkı kontrollerde her ay, kışın iki ayda bir uygulanabilir. Pire yoğunluğunun çok lduğu yerlerde etkili pire tasmalarını özellikle öneriyoruz. 
Pirelerin neden olduğu en büyük problem deride meydana getirdiği lezyonlardır. 

Pire Allerjik Dermatiti - Pire Isırığı Hipersensivitesi 
Pirelerin neden olduğu bir diğer problemde kedi ve köpeklerde pire allerjik dermatitidir. Bir diğer adı da pire ısırığı hipersensivitesi olarak geçer. Bu hasassiyete pire salyasının neden olduğu düşünülmektedir. 
Pire ısırığı dermatiti çok şiddetli kaşınma yapar. Hafta da bir kez bile pire ısırığı ile karşılaşmak bu kaşıntının oluşmasına yeter. Hatta bazı belirtiler pire damlası kullanıldıktan sonra bile devam eder. 
Bazı köpeklerde ve hatta kedilerde  pire ısırığı hipersensivitesi sonrası şiddetli kaşınmaya bağlı   davranış problemleriyle beraber nöro dermatozis adı verilen deri problemleri ortaya çıkar. 
Yine tedavi için veteriner hekiminizin uygulayacağı pire damlaları ve kaşıntıya bağlı deri lezyonlarının uygun ilaçlarla tedavi edilmesi gerekir. 

Aşağıda pirelerin tüm yaşam evrelerini görebilirsiniz.